Glutatyon

Usta antioksidan glutatyon…

Neden böyle adlandırılır?

Çünkü 3 farklı aminoasit Glutamik Asit , Glisin ve Sistein birleşimi ile oluşan glutatyon bu birleşme sonucunda vücuttan ağır metal , toksik maddeler ve serbest radikalleri uzaklaştırma yeteneği kazanır. Bu mekanizma tüm vücudu normal dışı çalışmadan ve hastalıklardan korur.

Aslında sağlıklı bir yaşam için kişiler kendi glutatyonunu kendileri üretmelidir. Ancak glutatyon üretimi vücutta yaşla birlikte azalma göstermektedir. Glutatyonun yaşam süresi ile ilişkisini irdeleyen birçok çalışma mevcuttur.

Peki glutatyon vücutta neler yapar?

1-) Oksidatif stresi azaltır:

Glutatyon vücuttaki reaktif oksijen türlerini azaltır. Bu maddeler DNA hasarı yaratabilen maddelerdir.

Kısacası vücutta Kanser , inflamasyon(Birçok oto immun hastalık) ,ve beyin hasarı gibi birçok konuda reaktif oksijen türevleri ana etkendir.

Tabi ki tek başına glutatyon reaktif oksijen molekülleri ile savaşmaz. Vitamin E ve C gibi birçok farklı mekanizma da bu savaşta bizim tarafımızdadır.

 

2-) İnflamasyonu Azaltır:

İnflamasyon vücudumuzdaki birçok oto immun hastalığın ana nedenlerindendir. İnflamasyon için mikrobik olmayan iltihap diyebiliriz. Yapılan çalışmalarda düşük glutatyon seviyeli farelerde inflamasyon varlığının çok daha fazla olduğu görülmüştür.

Vücutta iltahabi reaksiyonu düzenlemek için glutatyonun yanında farklı mekanizmalarda etkilidir. Sağlıklı yaşam inflamasyonu minimuma indiren ana faktördür.

 

3-) Yaşlanmayı Geciktirir:

Serbest radikallere glutatyon etkisinden bahsetmiştik. Serbest radikaller yaşlanmanın ana etkenlerinden. Her hücreyi yaşlandıran ve hasar veren serbest radikalleri azaltan glutatyon dolaylı yoldan yaşlanmayı da geciktirmektedir.

Ayrıca glutatyon seviyesi az olan hücreler çok daha hassastır. Bu nedenle yaşlanmayı tetikleyen hücre ölümleri gerçekleşebilir.

 

4-) Kaygı , Depresyon ve Stres

Yapılan araştırmalarda depresyonu olan kişilerde glutatyon düzeyinin belirgin oranda az olduğu gösterilmiştir. Ek hayvan deneylerinde glutatyon stres altındaki hayvanlarda depresyon ve anksiyeteyi belirgin azaltmıştır.

Ayrıca glutatyonu vücutta arttıranNAC(N-Asetil Sistein) kullanan şizofreni hastalarda semptomlarda iyileşme görülmüştür.

 

5-) Otizim ve Hiperaktivite:

Otizm teşhisi konulan çocuklarda otizm olmayan çocuklara göre glutatyon seviyeleri %20-40 oranında az olduğu belirlenmiş ve aktif glutatyon oluşturma konusunda hücrelerin düzgün çalışmadığı belirlenmiştir.

Ayrıca hiperaktivite ve dikkat eksikliği bulunan çocuklarda glutatyon seviyeleri düşük olmakta buna ek olarak yüksek oksidatif stres seviyeleri görülmektedir. Bu çocuklarda genel olarak antioksidan yani vücudun doğal detoks sistemleri çalışmalıdır.

Çocuklarda glutatyon takviyeleri kullanmadan doktorunuzla görüşmenizde fayda olabilir!…

 

6-) Beyin Hücrelerinin  Korunması:

Beyin vücudun en fazla enerji harcayan organıdır. Bu enerjiyi harcarken bir yandan yüksek miktarda reaktif oksijen molekülleri oluşturur.

Alzheimer Hastalığı: Alzheimer hastalığının nedenleri anasında kısmen oksidatif streste bulunur. Antioksidanlar hastalığı önleyebilir veya yavaşlatabilir. Birkaç klinik çalışmada Vitamin E’nin alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlattığını göstermiştir.

Alzheimer hastalığı olan farelerde glutatyon hafızayı arttırdığı , plak oluşumunu azalttığı ve genel semptomları iyileştirdiği görülmüştür.

 

Parkinson:

Parkinson hastalığına neden olan dopamin nöronlarına zarar veren oksidatif stresi azaltan glutatyon teorik olarak hastalığı yavaşlatmada yardımcı olabilir.

Bir çalışmada glutatyon düzeyi artırıldı ve bunun sonucunda Parkinson hastalığının önlendiği görüldü

 

7-) Enfeksiyonla Mücadele:

Viral enfeksiyonlarla savaşmada glutatyon düzeyi yüksek kişilerin daha başarılı olduğu görülmüştür.

Ayrıca birçok çalışmada glutatyonun bağışıklık düzeyini belirgin güçlendirdiği görülmüştür.

Örneğin ileri yaştaki Aids hastalarında yapılan bir çalışmada glutatyon düzeyi yüksek olan hastaların belirgin derecede daha az enfeksiyona yakalandığı görülmüştür.

Ek olarak Mikrobiyal hastalıklar glutatyonu azaltır. Artan glutatyon ise bakteri ve virüs miktarını azaltır. Kısacası bağışıklık sistemi için glutatyon olmazsa olmazımızdır.

 

8-)Bağırsak Sağlığı:

İBS (İrritable Bağırsak Sendromu) hastalarında glutatyon sentezini sağlayan enzimde belirgin azalma ve sistein aminoasit düzeyinin düşüklüğü belirlenmiştir.

Tam anlamıyla mekanizması bilinmeyen İBS hastalığında glutatyon seviyesinin artması semptomlarda belirgin azalma ortaya çıkarmıştır.

Bu kişiler ayrıca Selenyum içeren gıdalardan bolca tüketmelidir.

Yeterli glutatyon , sistein ve selenyum bağırsak çeperini belirgin güçlendirir.

 

9-) Kalp Sağlığı:

Düşük glutatyon kalp sağlığı ve kalp krizi olasılığı ile bağlantılıdır.  Glutatyon serbest radikalleri azaltıp inme veya kalp krizlerini minimum seviyeye indirebilir.

 

10-)Diyabet:

Tip 2 diyabet ve yüksek kan şekeri vücutta glutatyon seviyesini belirgin düşürmekte sonucunda serbest radikal birikmesi ile beyin ve sinir hasarı ,kalp ,beyin problemleri gibi birçok komplikasyon ortaya çıkmaktadır. Glutatyonun artması bu sonucu etkileyebilir ve yavaşlatabilir.

 

11-)Böbrek Sağlığı:

 

Hemodiyaliz tedavisi gören 20 böbrek hastası üzerinde yapılan bir çalışmada glutatyon hastalarda anemi(Kansızlık) azalttığı ve böbrek fonksiyonlarını iyileştirdiği görülmüştür.

Farelerde yapılan deneylerde NAK(Glutatyonu vücutta artıran sistein içerikli madde)

Böbrek fonksiyonlarında belirgin iyileşme görülmüştür.

 

12 -) Karaciğer Detoksu:

Glutatyon karaciğerde hastalığa yol açan oksidatif stresi minimuma indirerek karaciğer detoksu sağlar. Karaciğer detoksunda ayrıca kükürt içeren besinler ( Sarımsak , Kereviz , Pırasa , Soğan vbg) çok önemli yer tutar.

Zararlı bir madde ile karşılaşıldığında hem karaciğeri dolayısı ile de vücudu korumak için hem Glutasyon(Vücutta glutatyon üreten mekanizma) artar hem de ek glutatyona ihtiyaç duyulur.

 

13-) Bağımlılıklar:

Alkolun yanı sıra esrar , kokain , metanfetamin türevi birçok uyuşturucu madde vücutta reaktif oksijen moleküllerini arttırır. Sonuç olarak birçok dokuya zarar verir. Bunların başında beyin hüreleri gelmektedir.

Bazı çalışmalarda glutatyonun birçok bağımlılık hasta rehabilitasyonunda kullanılmasının fayda sağlayacağı görülmüştür.

Glutatyon ile güçlenen antioksidan savunma sadece beyni korumakla kalmaz ayrıca zararlı maddeleri vücuttan detoks yolu ile arındırır. Kronik Alkol tüketimi karaciğerdeki glutatyon üreten enzimi azaltır ve glutatyon miktarı dolaylı olarak azalır. Glutatyon düzeyinin yükseltilmesi birçok hastada karaciğer fonksiyonlarını iyileştirdiği görülmüştür.

 

14-) Akciğer ve havayolları:

Düşük glutatyon seviyeleri solunum yollarındaki iltihaplanmayı arttırabilir ve sonucunda astım benzeri semptomlar ortaya çıkar. Astım hastalığı olan hayvan deneylerinde glutatyon yükselmesi birçok hastada semptomları belirgin iyileştirmiştir.

Kronik Obstruktif Akciger Hastalığı(KOAH) , uzun süreli oksidatif hasarın neden olduğu bir akciğer hastalığıdır. Glutatyonun artması akciğerlerde serbest radikal miktarını azaltır ve bu da KOAH gelişme olasılığını azaltmaktadır.

 

15-) Uyku Apnesi:

Uyku apnesi birçok yetişkini (Özellikle Erkek) nüfusu etkileyen horlama , kilo ile karakterize gece uykuda nefesin kesildiği bir durumdur.

Yapılan çalışmalarda uyku insanın sarj süresidir. Apne hastalarında kişiler kısaca anlatmak gerekirse sarj olamazlar. Bu hastalarda oksidatif stres çok daha fazla oluşur ve birçok hastalık için zemin oluşturmaktadır.

Bir çalışmada glutatyon yapılan hastalarda uyku kaliteleri belirgin artmıştır.

 

16-) Cilt Hastalıkları:

Akne: Akne hastaları üzerinde yapılan bir çalışmada artan glutatyon miktarı cildi yenileyerek aknelerde büyük oranda azalma sağladığı görülmüştür.

Buna ek olarak sağlıklı bireylerde glutatyon ciltte yumuşama meydana getirir. Cilt hücre aktivitesi artar yaşlanma ile ortaya çıkan renkli cilt lekelerini belirgin azaltmaktadır.

 

17-)Göz Sağlığı:

Glokom ve Katarakt oksidatif stresin nedenleri arasında bulunan hastalıklardandır. Kısacası yüksek glutatyon seviyeleri yavaş yavaş körlüğe neden olan bu hastalıklarda gözleri koruyabilir. Bu konu teorik olarak kabul edilmektedir halihazırda insan deneyi yoktur.

 

18-) Gebelik ve Sağlık:

Düşük glutatyon seviyelerinin depresyona yatkınlıkta öneminden bahsetmiştik. Depresyona yatkın veya depresif gebelerde fetusta oksidatif stresin artması bebeğin beyin gelişimini etkileyebilir ve erken doğuma neden olabilir.

Sülfür ve sistein( Glutatyon artırıcı maddeler) içerikli besinler ile beslenmek sağlıklı bir hamilelik için çok yararlı olabilir.

Not: Doktorunun önermedikçe takviyeler kullanmayınız!…

 

19-) Kistik Fibroz:

 

Kistik fibroz ter ve mukus bezlerini etkileyen kalıtsal bir hastalıktır.

Glutatyon inhalasyonu kistik fibroz vakalarında iyileşme sağladığına dair çalışmalar mevcuttur.

 

Glutatyon Nasıl Arttırılır?

 

Glutatyon vücutta 3 aminoasitten üretilmektedir. Bu aminoasitlerden üretimi yaşla birlikte azalmaktadır.

Glutatyon takviye olarakta vücuda alınabilir ancak kana karışmadan emilmesi ve karaciğerde işlemden geçmesi gerekir. Kısacası birçok oral glutatyon preparatı istenen sonucu bize vermez.

Ek olarak oral yol dısında dil altı , Damar yoluyla , nefes yoluyla da glutatyon alınabilir.

 

Hangi besinler glutatyonu artırır?

 

Diyetinize kattığınız Sarımsak , kuşkonmaz  ve kükürt bileşenli sebzeler.

Ayrıca kalsiyum ve Riboflavin(B2) vitamini de belirgin glutatyon artışına neden olabilir.

Hamilelerde ve enzirme döneminde glutatyon almadan dikkat etmek gerekir.

 

Glutatyon tedavisi ile ilgili bilgi almak için (0212) 660 5660 veya (0541) 967 3861 numaralarımızdan bize ulaşabilirsiniz.